Aslında ben hep buralardaydım. 2010 yılında şeker hamurunun büyülü dünyası ile tanıştığımda bambaşka bir kapı aralanmıştı hayatımda. Lezzetin görsel bir şölenle buluştuğu pastalar, bana çocukluğumda harçlıklarımı biriktirip aldığım oyun hamurları ile yaptığım figürlerin ne kadar mutluluk verdiğini tekrar hatırlattı. Bu defa daha büyük bir tutku ve keyif vardı. Renklerin büyülü dünyasında birilerinin en güzel anlarına ortak olmak şahane bir duyguydu. Ancak hayatın getirdiği sorumluluklar nedeniyle biraz mola vermem gerekti. Bu mola süresince o duygular hep artarak benimle yola devam etti. Ve nihayetinde artık gün yüzüne çıkma, görünür olma istekleri durdurulamaz bir noktaya geldi.

Ve Papillora Cake doğdu. Papillora Cake, bir anda değil, sabır ve tutkuyla inşa edilen uzun bir yolculuğun eseri. Şimdi, 17 yıllık mühendislik tecrübemden yanıma aldıklarımla, kendi hikayemi anlatan Papillora Cake markamı yaşatma zamanı.

Mühendislik bana analitik düşünmeyi, detaylara önem vermeyi öğretti. Artık bu titiz bakış açımı Papillora Cake ile sanata dönüştürüyorum ve tamamen bu büyüleyici dünyada yol alıyorum. Her pastayı bir sanat eseri gibi tasarlıyor, her detayına sevgi ve özen katıyorum. Her birinde yeni bir hikaye yaratıyorum.

Papillora Cake, tutkuların hayata geçtiği bir yolculuğun eseri. Hayallerine inanan herkese ilham olmasını umuyorum. Çünkü biliyorum ki, hayallerinizden vazgeçmediğiniz sürece hiçbir şey imkânsız değil.

Hadi gelin hayal ortaklığı yapalım. Sizin hayallerinizi tasarladığım pastalara yansıtarak unutulmaz anlara birlikte imza atalım.

Sevgiler…

Nilüfer CİVAN